Dil Bilimin Tarih Araştırmalarındaki Yeri ve Önemi     
        Disiplinlerarası ve Tematik İslam Tarihi Seminerlerinin dokuzuncusu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dilbilim Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Seda Gökmen’in “Dil Bilimin Tarih Araştırmalarındaki Yeri ve Önemi” adlı sunumu ile gerçekleşmiştir. Sayın Hocamız Dil, Dil Bilim ve Dil Bilimci nedir sorularıyla giriş yaparak üç terimin birbiriyle olan ilişkisine dair mülahazalarla birlikte alanla ilgili temel bilgiler vermiştir. Kendisi Dilbilimin tarihini izah ederken Eski Yunan ve Eski Hintte  yapılan çalışmalardan başlanarak günümüze kadar devam ettiğini ve  Yunanistan’da Aristo’nun Eflatun’un dilbilimi açısından önemi ifade etmiş; Bergamalı, İskenderiyeli ve Romalı dilcilerden bahsetmiştir. Kendisi bir toplumun diline bakarak aynı biçimde, bir an için bir dili tek başına ele alarak belli bir dilin belli bir dönemdeki metnini yalnızca yabancı öğeler, yabancı etkiler açısından inceleyerek dili konuşan toplumun o süre içinde hangi kültür hareketlerine sahne olduğunu, hangi dış etkiler altında kaldığını görebileceğimizi ifade etmiştir. Örneğin, Tanzimat ya da II. Dünya Savaşı dönemine ilişkin bir gazete yazısı, toplumun bu dönemde hangi dış etkiler altında kaldığını ve eğilimlerini gösterir. Aynı şekilde bir dildeki kavramlar, atasözleri, deyimler ve kalıplaşmış ifadeler de dili konuşulan ulusun tarih boyunca en çok ilgilendiği konular hakkında ip uçları vermektedir.  Kendisi özellikle tarih çalışmalarının yapılabilmesi için ön koşullarından biri ortada bir dilin, bir kültürün, bir toplumun olması gerektiğini söyleyerek düşünceyi dil, dili düşünce biçimlendirdiğine ve tüm bunları biçimlendiren de tarihsel süreç olduğuna göre dil çalışmaları ve tarih çalışmaları her zaman etkileşim içinde olduğunu vurgulamıştır.